28 TEMMUZ DÜNYA HEPATİT GÜNÜ
28 Temmuz 2020

                    28 TEMMUZ DÜNYA HEPATİT GÜNÜ

DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) ve DHB (Dünya Hepatit Birliği) tarafından 28 Temmuz tarihi “Dünya Hepatit Günü” olarak belirlenmiştir. Bugünün amacı, ulusal ve uluslararası alanda hepatit hastalığı hakkında toplumu bilgilendirmek, farkındalığı artırmak, koruyucu önlemlere dikkat çekmek ve tedavi yöntemleri hakkında bilgilendirerek gelecekte viral hepatitleri insanlığı tehdit eden hastalıklar listesinden silmektir.

    Hepatit Nedir?

    Hepatit, en basit anlamıyla karaciğerin iltihabıdır ve pek çok nedene bağlı olarak oluşabilir. Bu nedenlerin başında viral enfeksiyonlar gelmektedir. Viral hepatitlere sebep olan farklı virüs tipleri (A,B, C, D ve E) bulunmaktadır.

 

   Hepatit belirtileri nelerdr?

Akut (yeni gelişen) hepatit hastalığı kişiden kişiye değişebilmektedir. Bazı kişilerde sadece halsizlik şikayeti oluştururken, bazı kişilerde birçok belirti ile kendini gösterebilir. Bu belirtiler sıklıkla sarılık (önce gözde sonra tüm vücutta), kaşıntı, bulantı, kusma, iştah kaybı, kas eklem ağrısı, ateş, sağ üst karın bölgesinde ağrı ve koyu idrar rengi gibi non spesifik şikayetlerdir.

Akut hepatit belirtileri diğer hastalıklar ile benzerlik gösterebileceğinden, hastalar erken tanı ve tedavi için enfeksiyon hastalıkları uzmanına başvurmalıdırlar.

 

   Viral hepatit tanısı nasıl konur?

Viral hepatit ön tanısı klinik olarak şüphelenildiği zaman ELİSA kan testi ile kişi taranır. Tarama testleri pozitif sonuçlanan kişinin ileri tetkik ve tedavi için enfeksiyon hastalıkları uzmanına başvurması gerekmektedir.

 

    Hepatit nasıl bulaşır?

Hepatit virüs türleri (A,B,C,D,E) farklılık göstermekte olup, bulaşma açısından ikiye ayrılmaktadır.

Hepatit A ve E mikroplu yiyeceklerden, sudan veya ağız yolu ile bulaşabilmektedir.

Hepatit A kontamine su ve besinlerle salgınlara yol açabilen, kötü hijyenik koşullardan dolayı kolaylıkla bulaşabilen bir hastalıktır. Çocukluk çağlarında hafif belirtilerle geçirilen Hepatit A enfeksiyonu ileri yaşlarda daha ağır seyretmekte ve şiddetli karaciğer hastalığı ile ölümlere yol açabilmektedir. Bakanlığımızca 2012 yılında, Çocukluk Dönemi Aşı Takviminde Hepatit A aşı uygulamasına başlanmış ve 18. ay ve 24. ayda olmak üzere çocuklara sağlık kuruluşlarımızda ücretsiz olarak yapılmaktadır.

Hepatit D virüsü sadece Hepatit B virus (HBV) enfeksiyonu olan kişilerde hepatite yol açar. HBV’nin yokluğunda enfeksiyon yapamaz. Fakat hafif seyreden HBV enfeksiyonunu daha ağır ve hızlı seyreden bir hastalığa dönüştürebilir. HDV kan ve kan ürünleri ile temas, kas içi veya damar içi enjeksiyonlar, deri ve mukoza yolu ve cinsel yol ile bulaşabilir. HBV varlığında bulaş riski artmaktadır.

Hepatit E virüsü (HEV) fekal-oral (dışkı ile temas) yol ile bulaşır, vahşi ve evcil hayvanlarda bulunur ve akut enfeksiyona yol açar. Erişkinlerde çocuklardan daha sık görülür, hamilelerde daha ağır seyreder.

.

 

Hepatit B, C ve D ise kan ve vücut sıvıları ile veya doğum sırasında anneden bebeğe bulaşabilmektedir. Bu nedenle kan ürünlerinin nakli, kulak delinmesi, dövme yaptırılması, diş tedavisi, manikür, pedikür veya cinsel ilişki sırasında dikkat edilmesi gerekmektedir.

 Hepatit B ve Hepatit C mikropları uzun vadede kronik karaciğer hastalığı, siroz veya karaciğer kanserine yol açabildiği için ayrıca bir öneme sahiptir.Viral Hepatitle Savaşım Derneğinin verilerine göre; Tüm dünyada yaklaşık 300 milyon hepatit B, 70 milyon da hepatit C taşıyıcısı veya hastası bulunmaktadır. Bu iki virüs, ülkemizde de önemli bir sağlık sorunudur: Ülkemizde HBV sıklığı %4, HCV sıklığı ise %1 olup, yaklaşık 2-3 milyon hepatit B ve 500.000 hepatit C hastamız olduğu tahmin edilmektedir. Hepatit C hastalarımızın tanı koyulduğunda %20’sinin ileri evrede yani sirotik olması çok acı bir gerçektir. Tüm dünyada bir yılda 1.5 milyona yakın kişi Hepatit B (HBV) ve Hepatit C virüsünün (HCV) yol açtığı Kronik hepatitlere bağlı komplikasyon olarak gelişen siroz ve karaciğer kanseri nedeniyle kaybedilmektedir.

     Hepatit B virüsü; enfekte kan ve kan ürünleri, cinsel ilişki ve enfekte anneden yenidoğan bebeğe bulaşma şeklinde kişiden kişiye yayılır. Hepatit C virüsü ise esas olarak enfekte kan ile doğrudan temas yoluyla yayılır. Ancak enfekte kan ile temas etmiş diğer vücut sıvıları da enfeksiyon kaynağı olabilir Tek eşli çiftlerde cinsel yolla bulaşma nadir görülür.

    En yaygın bulaşma yolları nelerdir?

•          Kontrol edilmemiş kan transfüzyonu ya da kan ürünlerinin kullanımı,

•          Sterilize edilmemiş araçlarla tıbbi ya da diş müdahaleleri,

•          Anneden bebeğe doğum sırasında,

•          Kullanılmış enjektör paylaşımı,

•          Tıraş bıçağı, diş fırçası gibi eşyaların paylaşımı,

•          Sterilize edilmemiş araçlarla dövme ya da vücut takılarının uygulanması,

•          Güvenli olmayan cinsel ilişki.

.

    Riskli gruplar nelerdir?

   Hepatit C için;

  • HCV’nin taranmaya başlanmasından önce (1996) kan ve kan ürünleri almış ya da organ nakli yapılmış kişiler
  • Halen ya da eskiden damariçi madde ve intranazal kokain bağımlısı olanlar
  • HCV-pozitif kanla temas eden sağlık çalışanları
  • HIV-pozitif olanlar
  • Karaciğer testlerinde açıklanamayan anormallikleri (ya da karaciğer hastalığı) olanlar
  • HCV-pozitif anneden doğan çocuklar
  • Uzun süredir hemodiyalize girenler
  • HCV-pozitif kişilerin şu andaki cinsel partnerleri

   Hepatit B için;

  • HBsAg‐pozitif kişilerle aynı evde yaşayanlar ve cinsel partnerleri
  • Yüksek veya orta düzey HBV prevalansı olan bölgede doğanlar
  • Anne ve babası yüksek HBV endemisi olan bölgede doğmuş olan ve bebeklikte aşılanmamış  kişiler
  • HBsAg‐pozitif kişilerle aynı evde yaşayanlar ve cinsel partnerleri
  • Damar içi ilaç kullananlar
  • Birden fazla cinsel partneri olan veya cinsel yolla bulaşan bir hastalık öyküsü olanlar
  • Cezaevinde kalan tutuklular
  • ALT ve AST düzeyleri kronik olarak yüksek kişiler
  • HCV ya da HIV ile enfekte kişiler
  • Hemodiyaliz hastaları

şeklinde özetlenebilir.

   Korunma yolları nelerdir?

   Hepatit B virüs(HBV)ünden korunmanın en etkili yolu aşılanmaktır. Hepatit B aşısı güvenli ve etkili bir aşıdır Bakanlığımız 1998 yılından beri hepatit B aşısını çocukluk aşı programına almış olup, %90’ların üzerinde başarı ile bu programına devam etmektedir.. Ülkemizde, bebeklere ilk dozu doğumda olmak üzere 1 ve 6 aylıkken olmak üzere toplam 3 doz ve risk grubunda olan kişilere de yine 0, 1 ve 6 ay şeklinde 3 doz olarak ücretsiz Hepatit-B aşısı sağlık kuruluşlarımızda uygulanmaktadır. Hepatit C virüsüne karşı aşı henüz bulunmamaktadır. Aşı dışında bulaş yoluna ilişkin koruma önlemleri ön plandadır.

    

   Hepatit B ve C tedavi edilebilmekte midir?

Bugün kronik hepatit B tedavi ile kontrol altına alınabilir; kronik hepatit C’de tedavi edilebilirbir hastalık konumuna gelmiştir. Hepatit C'nin yaklaşık üç yıldır hastalarımızın yeni antiviraller ile tedavisi SGK tarafından karşılanmaktadır. Bu tedavilerin başarı oranı da neredeyse %100’e yakındır ve hastalık bir daha tekrarlamamaktadır.

Hepatit B virüs (HBV) enfeksiyonu aşıyla korunulabilir bir hastalıktır.

Yaklaşık 30 yıldır hepatit B veya hepatit C’ye bağlı Kronik hepatitler tedavi edilebilmektedir. Kronik hepatit B tedavisinde değişik sayıda tedavi söz konusu olup, hastalar günde 1 tablet ile tedavi edilebilmektedir. 

30 yıl önce başlayan Hepatit C tedavisinde bugün için yeni tedavi yöntemleri ile 2-3 ay gibi kısa sürede hastalarımızın nerede ise tamamı tedavi edilebilmektedir. 

Ülkemizde Hepatit B ve C hastaları, dünya standartları ölçüsünde tedavi imkanına kavuşmuşlardır.

 Hepatit C ile ilişkili hastalık yükünün önümüzdeki birkaç on yıl içinde artacağı öngörülmektedir. Tedavi edilen hastalarda siroz ve kansere bağlı ölümleri önemli ölçüde azaltmaktadır. Tedavinin gecikmesi uzun dönemde maliyetleri artırmaktadır. Bugün için tedavi edilebilen bu hastalıkta farkındalığı arttırmak çok önemli bir hale gelmiştir.

                                 BİLGİLENİN, AŞILANIN, KORUNUN!!!

                                                                                                                                                                                                            Dr.Fatih ŞAHİN
                                                                                                                                                                                                            İl Sağlık Müdürü