14 KASIM DÜNYA DİYABET GÜNÜ
Diyabet Nedir?
Diyabet,
kandaki şeker düzeyini dengeleyen insülin hormonunun; eksikliği ve/veya
yeterince salgılanmasına rağmen, vücutta kullanılamaması sonucu oluşan kronik
metabolizma bozukluğudur.
a. Enerji Metabolizması ve Diyabet
Şeker vücudun
temel enerji kaynağıdır. Şeker iki yolla elde edilir;
1.
Karbonhidrat içeren besinlerle alınabilir (dış kaynaklı),
2. Karaciğerde
depolanmış halde bulunur, gerektiğinde kana verilir (iç kaynaklı).
Besinlerle
alınan şeker, mideye, oradan bağırsaklara geçer ve emilerek kana karışır.
Pankreasta üretilen insülin hormonu ise dolaşımda bulunan şeker düzeyini
düzenler ve kanda şeker yükseldiğinde pankreastan salınarak kan şekerini normal
düzeylere indirir.
b. Karbonhidratlar Vücudumuzda Nasıl
Kullanılır?
•
Karbonhidratlı besinler sindirildikten sonra barsaklardan emilerek ŞEKER olarak
kana geçer.
• Şeker,
karaciğer ve kaslarda GLİKOJEN olarak depolanır.
• Beyin şekeri
depolamaz fakat sürekli olarak kullanır.
* Pankreas:
Midenin arkasında karın içine yerleşmiş bir organ olup vücut için önemli
enzimleri ve hormonları üretir. İnsülin de bunlardan biridir.
* İnsülin:
Vücutta enerji dengesini kontrol eden bir hormondur. Görevi, kandaki şekerin
hücre içine girmesini sağlamaktır. Hücre içine giren şeker, enerji kaynağı
olarak kullanılır. Böylece kanda şekerin yükselmesi de önlenir.
c. Normal Kan Şekeri Değerleri
En az 8 (ideal
olarak 10) saat aç kaldıktan sonra ölçülen şeker düzeyine, ‘açlık kan şekeri’
adı verilir. Normal değeri; 70-100 mg/dl’dir. Yemeğe başladıktan 2 saat sonra
ölçülen kan Şekerine ‘tokluk kan şekeri’ adı verilir ve normal koşullarda 140
mg/dl’nin altında olması gerekir. Şekerin hücre içine girmesi için mutlaka
insüline gereksinim vardır. İnsülin, şekerin hücre içine girmesinde hücrenin
kapısını açan anahtar görevi yapar. Pankreas, yeterli insülin üretemediğinde
veya insülin anahtar görevini yapamadığında (insülin direnci) şeker, hücre
içine girip enerjiye dönüşemez. Dolayısıyla şeker kanda yükselmeye başlar.
Normal sağlıklı kişilerde kanda şeker ve insülin düzeyleri, biribirine paralel
şekilde ve dar sınırlar içinde değişir. Örneğin yemek yenildikten sonra
yükselir, uyku ve dinlenme dönemlerinde düşer. Pankreasta insülin üretiminin
azalması veya insülin üretimi yeterli olduğu halde, doku ve organlar
seviyesinde yeterli etki gösterememesi durumunda ‘diyabet’ gelişir. Diyabet
hastalığına tıp dilinde ‘Diabetes Mellitus’ denilmektedir ve halk dilinde
‘Şeker Hastalığı’ olarak bilinmektedir.
d. Diyabetin Belirtileri
Diyabetin sık
görülen başlıca klinik belirtileri; çok su içme, çok idrara çıkma, gece sık
idrara çıkma, çok yemek yeme, ağırlık artışı veya zayıflama, bulanık görme,
kadınlarda vajinal kaşıntı, halsizlik ve yorgunluktur.
e. Diyabet ve Beslenme İlişkisi
Diyabet,
bireyin yaşamında başta beslenme alışkanlıkları olmak üzere bazı değişiklikler
yapmasını gerektiren bir durumdur. Sağlıklı beslenme diyabet tedavisinin temel
taşlarından biridir. Kan şekerini, esas olarak karbonhidrat içeren besinler
oluşturur. Diyabet, çocuk ve ergenlerin enerji ve besin ögeleri
gereksinimlerini etkilemez. Çocuk ve ergenlerin, yaş, cinsiyet, aktivite düzeyi
gibi bireysel özelliklerine göre değişen enerji ve besin ögeleri
gereksinimlerini çeşitli besinleri tüketerek karşılamaları ve sağlıklı beslenme
alışkanlıkları kazanmaları önemlidir. Ancak böyle bir uygulama ile büyüme
gelişmelerini sürdürür, mevcut ve gelecekteki sağlıklarını korurlar.
Diyabette Tıbbi Beslenme Tedavi İlkeleri
• Şeker, kan
basıncı ve lipid düzeyleri için hedef değerlere odaklanılır.
• Birey, fazla
kilolu veya obez ise ayda 2-3 kg verecek şekilde beslenme planı diyetisyen
eşliğinde hazırlanmalıdır.
• Yağ tüketimi
azaltılır. Besin seçimi sağlıklı beslenme ilkelerine göre belirlenir.
• Ana ve ara
öğünlerde tüketilecek karbonhidrat miktarı saptanır, karbonhidrat tüketiminin
günden güne benzer miktarda olması önerilir.
• Fiziksel
aktivite artırılır.
• Kan şekeri,
HbA1c, kan basıncı ve kan lipid düzeyleri izlenir.
• Oral
antidiyabetik ilaç veya insülin tedavisi başlanmışsa beslenme tedavisi, medikal
tedaviye göre yeniden değerlendirilir.