24 Mart Dünya Tüberküloz Günü
23 Mart 2018

                                                                                                                 24 MART DÜNYA TÜBERKÜLOZ GÜNÜ

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Robert Koch tarafından M. tuberculosis basilinin keşfedildiği gün olan 24 Mart 1882 gününe ithafen 1996 yılından itibaren her yıl 24 Mart tarihinde dünya genelinde “Dünya Tüberküloz Günü” etkinlikleri düzenlenmesini önermiştir. Bu kapsamda her yıl olduğu gibi bu yıl da ülkemizde tüberküloz (verem) hastalığı konusunda toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalıkla ilgili dünyada yaşanılan gelişmelerin paylaşılması amacıyla düzenlenen “24 Mart Dünya Tüberküloz Günü” etkinlikleri çerçevesinde bütün yurtta çeşitli faaliyetler yürütülecektir.

Verem (tüberküloz) hastalığı, verem basili tarafından oluşturulan ve solunum yoluyla bulaşan bir hastalıktır.

Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre, dünya nüfusunun üçte biri tüberküloz basili ile enfektedir(vücuduna basili almıştır). Tüberküloz ile enfekte olanların %10’unun yaşamlarının bir döneminde tüberküloz hastası olma ihtimalleri vardır. Dünyada her yıl yaklaşık 9 milyon yeni hasta ortaya çıkmakta, 1,7 milyon insan tüberkülozdan ölmektedir. Tüberküloz hastalarının yaklaşık %70'i Akciğer, geri kalanı ise diğer organ (Akciğer Zarı, Lenf Bezleri, Kemik ve diğerleri) tüberkülozu şeklinde görülmektedir.

Tedavi olmayan bir Akciğer Tüberkülozu hastası her yıl yaklaşık olarak

10-15 kişiyi enfekte eder. 5 Yaş altı çocuklar, yaşlılar,bağışıklığı baskılayıcı ilaç kullananlar, HIV Enfeksiyonu olanlar Diabetes Mellitus, Kronik Böbrek Yetmezliği, Lösemi, Lenfoma, Akciğer Kanseri olanlar, sigara içenler, madde ve alkol bağımlılığı olanlar, ideal vücud ağırlığının % 90'ından daha az kiloda olanlar verem hastalığı yönünden riskli kişilerdir.

Belirtiler; 2-3 haftadan uzun süren öksürük, ateş, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk, halsizlik, balgam çıkarma, kanlı balgam, nefes darlığı, göğüs, sırt ağrısı ve tutulan organa özel belirtiler şeklinde olmaktadır. BCG (verem) aşısı özellikle çocukları verem hastalığından korur. Ülkemizde doğumdan sonra 2. ayını dolduran bebeklere yapılır.

Bir toplumun veremden korunmasının en etkili yolu bulaştırıcı verem hastalarının erken teşhisi ve başarılı tedavisidir. Ülkemizde verem hastalığının teşhis ve tedavisi Verem Savaşı Dispanserlerimizde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Tedaviye başlanan hastaların yakınları da (temaslılar) yine ücretsiz olarak değerlendirilmekte ve uygun şekilde takip edilmektedirler.

Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) uygulamasında hasta tüm tedavi süresince ilaçlarının her dozunu bir sağlık görevlisi ya da sorumlunun gözetiminde içer. Böylece tedavinin düzenli ve başarılı bir şekilde sonuçlanması sağlanır.

Özetle;

Verem önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır.

Verem teşhisi alan kişilerin ilaçlarını düzenli ve yeterli süre kullanmaları çok önemlidir.

Verem tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar ücretsizdir.

“HEDEFİMİZ; VEREMSİZ BİR TÜRKİYE VE DÜNYA”