18 Kasım Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü
18 Kasım 2024

Antibiyotik bitkisel ya da hayvansal organizmalarca çıkarılan, özellikle küf mantarlarında bol bulunan, yapay olarak da elde edilen, birçok mikrop türüne karşı kullanılan penisilin, streptomisin, teramisin gibi maddelerin ortak adıdır.

Antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılan ve insan sağlığı açısından çok büyük öneme sahip ilaçlardır. Kelime anlamı ile “antibiyotik” terimi, “hayata karşı” demektir. Bu kimyasal maddeler, bakterilerin çoğalmasını önlemekte ve bazen de bakterileri öldürmektedir.

Tek Bakteri Türüne Karşı Etkili Antibiyotikler

Bazı antibiyotikler, sadece kısıtlı sayıda farklı bakteri türü ile savaşabilecek şekilde geliştirilmiştir. Bunlara “dar spektrumlu antibiyotikler” denir. Doktorunuz, tam olarak hangi tür bakterinin sizin hastalığınıza neden olduğunu bildiği durumlarda bu tür antibiyotikleri reçeteler. Bu antibiyotikler, diğer yararlı veya zararsız bakterilere saldırmadıkları için, tedavilerde kullanılmak üzere en uygun antibiyotiklerdir.

Birçok Bakteri Türüne Karşı Etkili Antibiyotikler

Diğer antibiyotiklerin geniş spektrumlu etkileri vardır. Pek çok bakteri türüne etki ederler ve bu nedenle “geniş spektrumlu antibiyotikler” olarak adlandırılırlar. Doktorunuzun hastalığınıza neden olan bakteri türünü tam olarak saptayamaması veya pek çok farklı türde patojenin bir arada bulunması gibi bazı durumlarda bu antibiyotiklerin kullanılması gereklidir. Bu antibiyotiklerin sakıncası, yararlı veya zararsız bakterileri de öldürme eğiliminde olmalarıdır.

Antibiyotiklerin keşfi ve tedavide kullanılması insan hayatının kalitesine ve yaşam süresine katkı sağlamıştır. Antibiyotikler en sık üst solunum yolları enfeksiyonu ve gastroenterit olgularında kullanılmıştır. Ancak viral enfeksiyonlarda antibiyotiklerin etkisiz olduğu gözlemlenmiş ve insan vücuduna birçok zarar verdiği ortaya çıkmıştır. Özellikle çocuklarda ve yaşlılarda daha fazla olmak üzere işitme kayıpları, alerji hatta böbrek yetmezliğine kadar gidebilen tablolarla karşılanmıştır. Bu nedenle hekimlere daimi olarak önerilen şudur ki; “Antibiyotikleri reçete ederken iki kez düşünülmesi gerekir.”

Ülkemizde antibiyotiklerin akılcı kullanımına yönelik Reçete Bilgi Sistemi üzerinden takip sağlanmaktadır. Reçete Bilgi Sistemi (RBS) aracılığıyla hekimlerin antibiyotik reçete etmelerinin takip edilmesi sonucunda reçete analizleri yapılmakta ve bu reçetelerde antibiyotik bulunma oranları tespit edilmektedir. Bu analiz sonuçlarına göre belirli bir tanıya yönelik yapılan değerlendirmeler hem hastanın sağlık cetvelini göstermekte hem de ülke ortalamasının üstünde antibiyotik reçeteleyen hekimlere yönelik eğitim çalışmalarına bir öngörü oluşturmaktadır.

Antibiyotik nasıl kullanılmalıdır?

Antibiyotik kullanımı doktor tarafından hastanın özelliklerine, ilacın etkisine ve hastalığı oluşturan bakterinin yapısına göre önerilir. Doktor, hastalığın tedavisinde kullanacağı antibiyotiğe karar vermek için hastaya duyarlılık testi uygular. Duyarlılık testinin olmadığı durumlarda ise hastanın klinik bulgularını değerlendirir ve bulguları tecrübesi ile birleştirerek en doğru antibiyotik tedavisini seçer. Özellikle gram negatif sepsis, pnömoni ve menenjit gibi hastalıklarda doğru antibiyotik seçimi ve doğru kullanımı hayati önem taşır. Seçilen antibiyotiğin hastalığın tedavisi için gereken etkiyi gösterebilmesi ilacın önerilen sürede, yeterli dozlarda ve uygun aralıklarla kullanılması önemlidir. Rastgele, koruyucu amaçlı ya da aşırı kullanılan antibiyotikle mikroorganizmaların ilaca karşı direnç geliştirmesine neden olarak tedaviyi güçleştirir. Doktor önermediği sürece gereksiz antibiyotik kullanmayarak bakterilerin ilaca karşı direnç geliştirmesi yavaşlatılabilir ve yayılması önlenebilir. Antibiyotik ile birlikte meyve suyu ya da süt kullanımı ilacın etkinliğini azaltabilir. Bu nedenle ilaç kullanırken sadece su tüketilmesi önerilir. Asla başkası için reçete edilen antibiyotik kullanılmamalıdır. Antibiyotik ilaç tedavisi kişiye özgüdür.

Antibiyotik yan etkileri nelerdir?

Bakteri kaynaklı hastalıkların tedavisinde hayati öneme sahip olan antibiyotik yan etkileri nedeniyle gereksiz kullanımdan kaçınılması gereken bir ilaç çeşididir. Bazı insanlarda ise antibiyotik alerjisi olarak bilinen sorunlara yol açabilir. Özellikle penisilin ve sefalosporin olarak bilinen antibiyotiklere karşı bazı insanlarda antibiyotik alerjisi görülür. Deride kaşıntı ve dökülmeler, nefes almada zorlanma, ani tansiyon düşüklüğü, hızlı kalp atışı, bilinç kaybı gibi alerjik belirtiler gözlenebilir. İshal, kabızlık, bulantı, kusma, şişkinlik, hazımsızlık, iştah kaybı ve karın ağrısı gibi sindirim sistemi rahatsızlıkları antibiyotik zararları arasında yer alır. Antibiyotikler zararlı bakterileri yok ederken aynı zamanda bağırsakta yer alan ve K vitamini sentezleyen, vitaminlerin emilmesini ve gıdaların sindirilmesini sağlayan yararlı bakterileri de yok ederek bağışıklık sistemini olumsuz etkiler. Bağırsak florasını etkileyen bu durum obezite ya da aşırı zayıflık gibi metabolik bozukluklara yol açabilir. Karaciğer yağlanması, tip1 ve tip 2 diyabet riskini de artırıcı etkiye sahip olan gereksiz antibiyotik kullanımı vajinada maya oluşumunu artırarak ciddi vajinal rahatsızlıklara neden olabilir. Bağırsak dengesinin bozulması ağızda yaralar, ülser, pamukçuk ve dudak kenarlarında çatlaklar oluşturabilir.

Antibiyotik, hayatı tehdit eden bulaşıcı hastalıkların tedavisinde kullanılan bir ilaç türüdür. Uygun şekilde kullanıldığında bakterileri öldürerek hayat kurtarır. Ancak antibiyotikler, virüslerin neden olduğu soğuk algınlığı, grip, bronşit, bazı öksürük türleri ve boğaz ağrısı gibi hastalıkların tedavisinde işe yaramaz, hatta zarar verebilir. Antibiyotiği ihtiyacınız olmadığında kullanmak veya uygun şekilde kullanmamak antibiyotik direncine sebep olabilir. Bu çok tehlikeli bir durumdur, bakteriler kullandığınız antibiyotiğe karşı direnç geliştirir. Antibiyotik kullanırken, talimatları mutlaka dikkatlice izleyin. Kendinizi daha iyi hissetseniz bile ilacınızı tam olarak bitirmeniz çok önemlidir. Bitirmeden tedaviyi keserseniz, direnç oluşabilmektedir.

 

Akılcı olmayan antibiyotik kullanımı ve antibiyotik direncinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ciddi halk sağlığı sorunu oluşturduğu tespit edilmiştir. Sorunun çözümüne yönelik acil durum eylemleri ve farkındalık çalışmaları her geçen gün artış göstermektedir.

“Hekiminiz reçete etmedikçe antibiyotik kullanmayınız.”

 

 Dr. Fatih ŞAHİN

İl Sağlık Müdürü

antibiyotik günü